test HAMMADDELER ANSİKLOPEDİLERİ - www.hammaddeleransiklopedisi.com - 2014 - DETERJAN ANSİKLOPEDİSİ - KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ - ENDÜSTRİYEL SANAYİ BOYALARI ANSİKLOPEDİLERİ - PARFÜM ve RENKLİ KOZMETİK FORMÜLLERİ - SAÇ BAKIM FORMÜLLERİ - CİLT BAKIM FORMÜLLERİ - DEZENFEKTANLAR ANSİKLOPEDİSİ - 1 - DEZENFEKTANLAR ANSİKLOPEDİSİ - 2 - BİTKİSEL KOZMETİK ANSİKLOPEDİSİ - MADENİ YAĞ ANSİKLOPEDİSİ - ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ 1 - ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ 2 - GIDA ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ - 1 - GIDA ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ - 2 - ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ - OTO BAKIM ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ - YAPI KİMYASALLARI ANSİKLOPEDİSİ -1 - YAPI KİMYASALLARI ANSİKLOPEDİSİ -2 - PASTALAR ve BOYALAR ve YAPIŞTIRICILAR ANSİKLOPEDİSİ | HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ
HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ




MAKALELER / DERİLERİN İŞLENMESİ - hammaddeler ansiklopedisi

Deri finisajı; mümkün olduğu kadar homojen yapılı, birbirine sıkı bağlanmış birçok ince tabakanın deri yüzeyine kaplanması esasına dayanır. Finisaj filmi ile deri yüzey görünümü homojen hale getirilir, sırça hataları kapatılır. Finisaj katları, bütün deri yüzeyine homojen dağılmalı boyun sırt ve etekteki yapı farklılığını dengelemelidir. Finisaj katlarının ince tabaka halinde uygulanması ile, kalın tabakaya göre daha sağlam, yüzeyi sert, dış etkilere daha dayanıklı finisaj elde edilir. Az miktarda kuru madde içeren ince tabaka uygulamasında; dolgu ve ön işlemlerle emicilik düzenlenmiş olmalı ve ince tabaka deri yüzeyinde kalmalıdır. Finisaj tabakası esnek olmalı, bükülme katlanma sırasında yırtılma ve kavlama olmamalıdır. Yapıştırıcı maddelere ve organik çözücülere karşı dayanıklı olmalı, renk değişimi ve sertleşme olmamalıdır. Derinin hava ve su buharı geçirgenliği yeterli olmalı, sıcak ve rutubet ile meydana gelen yüzey genişlemesi geri dönüşlü olmalı, kalıcı şekil değişikliği meydana gelmemelidir. Finisaj işlemleri ile homojen olmayan deri boyası homojenleştirilir, aynı renk ve özellikte sürekli üretime imkan sağlanır. Beyaz ve açık renklerde ışık haslığı sağlanır, açık ve koyu renkler aynı üründe kullanıldığında birbirlerini boyamaları önlenir. Finisaj yapılacak derinin kullanım amacı ayrıntılı bilinirse, finisaj tekniği seçimi kolaylaşır. Finisaj işlemleri deri yüzey özelliklerine, lif yapısına, sepileme ve yağlama şekline göre düzenlenir. Belli bir deri türünde son sepi, yağlama veya diğer işlemlerde yapılan bir değişiklik finisaj sorumlusuna vaktinde bildirilmelidir. Deri yüzeyinin emiciliğinde meydana gelen bir değişiklik film tabakasının deriye bağlanmasını, sürtünme haslığını ve bükülmeye dayanıklılığı etkileyebilir.Yüksek finisaj efekti, seçilen finisaj maddelerinin deri tipine ve istenilen özelliklere uygun olmasını gerektirir, finisaj maddelerinin temel özelliklerinin bilinmesi, karşılıklı dengelenmesi yanında, mekanik işlemlerin deri özelliklerine etkilerinin de bilinmesi gerekir. Deri yüzeyine uygulanan her bir kat homojen olmalı, çizgi ve leke meydana getirmemelidir. Sıvı tatbik edilen finisaj maddeleri deri yüzeyinde hızlı bir şekilde kuruyarak istifleme sırasında birbirine yapışmamalıdır. Finisaj tabakaları aynı zamanda kolay ıslanarak bir sonra uygulanan tabaka ile iyi bir şekilde bağlanmalıdır. Finisajın kalitesi önemli ölçüde finisaj filminin deri yüzeyine sağlam bağlanmasına, finisaj katlarının birbirine iyi bağlanmasına ve uyumlu olmasına bağlıdır. Bu özellik, deri yüzeyinin emiciliği, finisaj flotesinin bileşimi ve uygulama metodu tarafından belirlenir. Finisaj flotelerinin kullanım şekli ve yapısı sadece deri tipine bağlı değildir. İşletme imkanları, makine donanımları ve kurutma imkanları da dikkate alınmalıdır. İş gücü, zaman, malzeme ve enerji sarfiyatları da belirlenmelidir. Uygun finisaj metodunun seçimi için, mevcut finisaj makine ve sistemleri ile yapılabilecek hangi işlemlerle, istenilen kalite özelliklerine ulaşılabileceği dikkatli bir şekilde araştırılmalıdır. Daha sonra düzenlenen reçeteye göre deneme yapılıp, istenilen finisaj efektine ne derce yaklaşıldığı kontrol edilir. Bir çok finisaj efekti belirli finisaj maddeleri yanında tam belirlenmiş finisaj metotlarının uygulanmasına da bağlıdır. Mevcut işletme şartları altında elde edilebilecek en iyi finisaj şeklinin bulunması, yardımcı kimyevi madde üreten firmaların teknik yardımları ile araştırılmalıdır. Geliştirilmiş bir finisaj şekli ile ulaşılan kalite seviyesinin devam ettirilmesi için, yaş işlemlerle finisaj arasında sorumlu ve sıkı bir işbirliği kurulması gerekir.
Finisaj işlemleri; sırçalı işlenecek veya zımpara olacak deriler, az yada çok pigment kullanılacak deriler, açık ve koyu renge boyanacak derilerin seçimi ile başlar. Finisaja hazır derilerin tasnifinde, alt işlenti şeklinin dikkate alınması gerekir. Uygulanan kireçlik, sepileme, son sepi ve yağlama işlemlerinin; lif yapısını nasıl etkilediği, yüzeyin su itici, aşırı yağlanmış veya aşırı derecede su emici olup olmadığı belirlenmelidir. Krom sepi ve yağlamanın şekline göre deri yüzeyinin emiciliği farklılık gösterir. Deri yüzeyi fazla yağlanmışsa finisaj tabakasının deriye bağlanması zorlaşır ve yüzeyin temizlenmesi gerekir. Derinin hidrofil/ hidrofob özellikleri dengeli olmalıdır. Yani; derinin ıslatılması zor olmamalı, deri fazla su çekmemelidir. Yağlama maddeleri ile birlikte emülsiyon malzemesi olarak kullanılan sodyum alkil eter sülfat, sodyumalkilfenoletersülfat ve yağalkolpoliglikoleter derinin su alma miktarını arttırır. Sülfate yağlarda noniyonik emülgatörler derinin su alma süresini kısaltmakta, anyonik emülgatörler uzatmaktadır. Kompleks aktif emülgatörler derinin su almasını önemli ölçüde azaltır. Yağlama maddesinde emülgatör olarak süksinik asit ve fosforik asit esterleri oranı arttıkça su alma miktarı azalmaktadır. Yağlar yeterince fikse edilmeli, lak tabakasına geçmemelidir. Son sepileme yağlamadan sonra yapılırsa finisaj tabakasının deriye bağlanması zayıflamaktadır. Bu durum derinin fazla su emmesi ile açıklanmaktadır. Su damlası metodu ile derinin ıslanma hızının 3–7 dakika olması optimum kabul edilir. Bu metotta 1 (bir) mL suyun deri tarafından alınması için gerekli süre ölçülür. Deri yüzeyinin (sırçanın) temizlenmesinde laktik asit ve emülgatörler kullanılır, amonyak sırçayı kabartabilir. Laktik asit sırçadaki kromu kuvvetle maskeleyerek su iticiliğini azaltır, sırça hafif asidik olur ve kazeinin çözünürlüğü azalacağı için kesite fazla işleyerek sertleşmeye neden olmaz. Laktik asit etkisini arttırmak için anyonik ve noniyonik ıslatıcı kullanılabilir veya derinin su çekici kalmaması için ıslatıcı yerine etil alkol, izopropil alkol veya butil alkol kullanılır. Temizleme çözeltisi;
50 kısım laktik asit / (10 kısım anyonik ıslatıcı) / 100 kısım alkol / 840-850 kısım su şeklinde olabilir.
Dana derisinin sırçası bezle, sığır derisi fırça ile silinir. Silinmiş deriler ortam temparatüründe havalandırılıp ısı nedeniyle yüzeye yağ çıkması önlenir. Derilerin tam kurutulmaması finisaj flotesinin homojen dağılması  için gereklidir. Organik çözücülü finisaj katı uygulamasında sırça temizleme işlemi gerekmez.
Zımpara olacak derilerde; deri lif yapısının derinlemesine fazla işlemeyen diken ve tel çizikleri, hafif hamlak bölgeler veya gübre ve idrar izleri gibi yüzeysel zedelenmeler derinin kalitesini fazla etkilemez. Yüzeysel sırça hatası bulunan bu tip derilerde hafif zımpara yapılarak derinin kullanım değeri arttırılır. Sırça derin zımpara yapılır veya tamamen uzaklaştırılırsa görünüm yarma deri gibi olur ve derinin değeri azalır. Deri yüzeyinin tamamında aynı derinlikte ve homojen zımpara yapabilmek için derinin bütün kısımlarında kalınlık aynı olmalı, ispire bulunmamalı ve deri düzgün olmalıdır. Vakum kurutma ile damarlanmalar, boyun kıvrımları, yüzeysel sırça hataları önemli ölçüde giderilerek düzgün bir yüzey elde edilir. Deri fazla kuvvetli iskefe yapılmaz ve çok sık mandallanarak gerilirse yüzey o oranda düzgün olur. Yüzey kazanmak için sıkı gergi yapmak yanıltıcıdır, finisaj işlemlerinde ıslanıp kuruyan deri eski yüzeyini tekrar alır. Finisajın deri yüzeyini homojen örtmesi için yüzeyin kısa lifli olması şarttır. Düzgün ve kısa lifli yüzey elde etmek için iki defa zımpara yapılır. 80-150 numara orta tane büyüklüğündeki zımpara kağıdı ile ön zımpara, 180-280 numara ince taneli kağıtla da son zımpara yapılır. İyi bir zımpara efektine, doldurucu ve sırçayı sabitleştirici son sepi ile daha kolay ulaşılır. Yumuşak, gevşek lif yapılı krom deride kısa lifli yüzey görünümü elde etmek için kesite işleyen % 8-12 kuru madde içeren zımpara dolgusu faydalıdır. Sırça yüzeyi ne kadar açıksa dolgu o derece kesite işler. Bu nedenle deri önce zımpara yapılır, dolgu uygulanır, kurutulur ve tekrar zımparalanır. Et tarafındaki tümsek ve çukur bölgeler farklı zımpara olarak sırçada homojenliği engeller. Zımparalı sığır derilerine sırça emprenyesi yapıldığından, bu işlem zımparalama ile birleştirilir. Ön zımpara yapılmış derilere emprenye flotesi tatbik edilir. Bu flote, deri dökme makinesinin bandını terk ettiği anda deri tarafından emilecek şekilde ayarlanır. Dolap boyaması yapılmış derilerde zımpara ile renkli tabaka uzaklaştırıldığı için deri yüzeyi renk tonu olarak homojen olmayan bir görünümdedir. Finisaj tabakası kalın bir kat olarak uygulanmayacak ise, emprenyede boyar madde kullanmak faydalı olur. Emprenye edilmiş deri rutubetli iken sırça tarafları yüz yüze gelecek şekilde istif edilir. Emprenye flotesi sırça tabakasından retikular tabakaya işledikten sonra iyice kurutulur ve ince taneli zımpara kağıdı ile son zımparası yapılır. Zımpara ile, zımpara etkisinden çok polisaj etkisi alınmalı, fakat daha sonra uygulanacak olan dolgu veya örtü katının homojen alınması, sağlam bağlanması ve daha homojen görünmesi için, emprenyeden sonra sırça yüzeyi pürüzlü olmalıdır. Zımparadan sonra sırça ve et tarafında kalan deri tozları, finisaj tabakalarına yapışarak kirlenmelere neden olmaması için uzaklaştırılır.
Deri yüzeyinin yetersiz derecede emici olması gibi, çok fazla emici olması da finisajı zorlaştırır. Deri yüzeyinin fazla emici olması halinde finisaj flotesi deri kesitine fazla işler ve deri yüzeyinin farklı bölgelerinde düzensiz olarak dağılır. Uygulanan finisaj flotesi dolgunluk vermez, sırça kabarır ve sertleşir. Arzu edilmeyen kuvvetli emicilik, özellikle bitkisel sepilenmiş, kuvvetli son sepilenmiş veya zımparalanmış ve yarma deride meydana gelir. Derinin yüzey emiciliği sepileme, yağlama, vakum kurutma gibi işlemlerle dengelenebilir. Sırçayı korumak için finisaj tabakasının daha çok yüzeyde tutmak faydalı olmaktadır. Düzgünlük vermek, yüzey kapatmak ve parlaklık temin etmek için uygulanan ütü, polisaj, desen ve perdah işlemlerinde deri yüzeyine uygulanan basınca, deri lif yapısının karşı basıncına bağlı olarak görünüm meydana gelir.

POLİSAJ işleminde deri, sırça tarafı ile yüksek hızda dönen polisaj silindirine doğru bastırılır. Polisaj silindiri, yüzeyi V şeklinde şerit çıkıntılı düzenlenmiş silindirik taştan veya keçeden meydana gelir. Polisaj silindirinin V şeritleri, işlem sırasında deriyi silindir ortasından iki yana doğru bastırarak açar. Böylece katlanma meydan gelmez ve katlı bölgelerde açılır. Deri, yavaş hareket dönen basınç ve nakil silindiri ile polisaj silindirine bastırılır. Yüksek devirde dönen polisaj silindiri deri yüzeyinde sürtünme ve ısınmaya neden olur. Zımparalanmış deri yüzeyindeki pürüzlü, kabarmış lif uçları yatık ve düzgün hale getirilir. Polisajda sürtünme ısısı yüzeye biraz yağ çeker, böylece sırça hafifçe su itici hale gelir sıkılaştırılmış lif yapısı nedeniyle daha az emici hale gelir. Polisaj ile genellikle çok düzgün ve kapatılmış deri yüzeyi elde edilir. Özellikle yumuşak derilerde, sırça ve et tarafı arasındaki yapı gevşeyerek sırça boşluğu meydana gelebilir. Polisaj etkisi ile yüzeyin daha düzgün ve kapatılmış olmasını sağlamak için polisaj dolgusu uygulanır. Bu dolgu mum ve yağ emülsiyonu karışımı olabilir. Ayrıca kesite işleyen az termoplastik özellikte polimerizat veya poliüretan dispersiyon ihtiva edebilir. Polisaj sırçalı veya hafif zımpara yapılmış derilerin anilin finisaj için hazırlanmasında faydalıdır.


Öncelikle protein binderlerle finisaj yapılan sırçalı derilerde uygulanan PERDAHLAMA işlemi ise deri yüzeyinin basınç altında sürtünme hareketi ile düzgünleştirilip parlatılması esasına dayanır. En düzgün yüzey ve yüksek parlaklık, kıl dipleri yönüne perdahlanarak elde edilir. Perdahlamaya sırt ortasından sırt çizgisine paralel kuyruğa doğru başlanır, sonra sırt ortasından kafaya, daha sonrada etek ve kollara doğru perdahlama yapılır. Perdahlama işleminde, basınç ve sürtünme ısısı ile pürüzlü sırça yapısı ve derin kıl delikleri, hafif sırça hataları düzeltilerek deri yüzeyi kapatılmış olur ve aynı zamanda sırça tabakasındaki lif yapısı daha sıkılaşır. Düzgünleşen yüzey ışığı daha iyi yansıttığı için yüzey parlak görülür. Finisaj yapılmış deri yüzeyi şeffaf görülür, renkler koyulaşır. Perdah finisajı parlak renkli anilin finisaj için ideal şartlara sahiptir. Hafif zımparalanmış deri yüzeyi, sırçalı deri yüzeyine yaklaştırılır. Kısmi zımparalanmış sırça perdahla, hafif sırça hataları belli olmayacak şekilde kapatılarak anilin finisaj için hazırlanabilir. Zımparalanmış derinin perdahlanması ile ince tabaka halinde örtücü finisaj uygulanabilir. Böylece ütü finisajında da derinin tabii görünümünün korunması sağlanır, sentetik görünüm önlenmiş olur. Sırça ve et tarafındaki deri hataları çok belirgin hale gelir. Perdah da basınçla sürtme işlemi polisaja göre daha küçük yüzeye uygulandığı için daha etkilidir. Sürtünme hareketi ile ısı meydana geldiği için termoplastik olmayan bağlayıcılar perdah için uygundur. Termoplastikler ısı ve basınç etkisi ile şekil değiştirip deforme oldukları için elverişli değildir. Örtücü beyaz boya katı uygulanırsa beyaz deri yüzeyi perdahtan sonra gri ve yarı mat hale gelir. Perdah ince tabaka teşkil edecek şekilde uygulanmış kazein finisajı için önemlidir. Çok ince termoplastik bir dolgu katı üzerine nitroselüloz tatbik edilerek, termoset protein esaslı boya tabakası üzerine nitroselüloz emülsiyonu ile apre yapılarak veya kazein-nitroselüloz emülsiyonundan oluşan boya katı üzerine apre olarak nitroselüloz tatbik edilerek perdah yapılabilir. Finisaj flotesindeki çok fazla yumuşatıcı perdahlama sırasında yüzeyi yağlar ve homojenliği bozar. Diğer taraftan yumuşatıcı miktarı çok az olursa finisaj tabakası perdahlama sırasında pul şeklinde kavlama yapar. Derideki yüksek yağ oranı ve reçineleşmeye yatkın yağlama maddeleri perdahlamayı olumsuz etkiler. Finisaj tabakası iyi kurumuş olmalı, kavlama ve toplanma yapmamalıdır. Su çekici yumuşatıcı maddeler bu nedenle mahzurludur. Perdahlama, polisajda olduğu gibi sırça oynamasına (sırça boşluğu) neden olabilir. Perdahlanacak deri kalınlığı derinin bütün bölgelerinde aynı olmalı, lifler ve sırçası sıkı yapılı olmalı, perdahlama sırasında katlanmaması için biraz tok tutumlu olmalıdır. Perdahlama için oğlak, keçi ve dana derisi uygundur. Kemerlik deri için perdahlanan sürüngen hayan derilerinin (krokodil, kertenkele, yılan) tabii görünümü en iyi şekilde korunur ve desenleri daha belirgin hale gelir.

ÜTÜLEME ile deri ısı ve basınç işlemine tabi tutulur. Ütüleme işleminde bir defada büyük yüzey üzerine basınç uygulandığı için sırça, polisaj ve perdahlamaya göre daha iyi korunmuş olur. Ütüleme işlemi presle veya silindir şeklindeki ütü makinası (rotopres) ile yapılır. Presle ütülemede deri rotoprese göre daha uzun süre basınç ve sıcaklığa maruz kalır. Presleme ile deri sıkıştırıldığı için sertlik meydana gelir. Silindirik ütü makinasında basınç kaydırılarak uygulandığı için bir oranda deride “perdah” etkisi sağlanır, deri yapısı biraz gevşetilir ve yumuşak tutum temin edilir. Bitkisel tanenle sepilenmiş ve kuvvetli son sepi yapılmış deriler ütülemede daha fazla sertleşmektedir. Rutubetli deri kuru deriye göre daha fazla sertleşir. Presle ütüleme ve desende; basınç, temparatür ve presleme süresi birlikte etki eder. Her iki faktör birlikte üçüncüyü dengeler. Basınç ve temparatür yüksekse presleme süresi kısalabilir, basınç yüksek presleme süresi uzunsa düşük temparatür uygulanabilir. Preslemede derinin sertleşmesini azaltmak için yüksek temparatürde ve düşük basınçta çalışılabilir. Finisaj sırasında deri birkaç defa ütüleniyorsa temparatür yükseltilmeli, basınç düşürülmelidir. Böylece derinin fazla sertleşmesi önlenir. Ütülemeden önce derinin iyi kurulması yapışmayı önemli ölçüde azaltır. Presleme süresinin kısa oluşu yumuşak deri tiplerinde faydalıdır. Pres altlığı kullanılarak basınç altındaki derinin farklı kalınlıklardaki bölgelerinin ütü plakasına bastırılması sağlanır.
Presle desen basma ile ütüleme aynı prensibe göre yapılır, genellikle yüksek basınç ve uzun presleme süresi kullanılır. Desen olarak genellikle zımparalanmış sığır derisi üzerine sırça desen basılır. İnce sırça desen basmada lastik pres altlığı en uygun olandır. Desen basma finisajdan önce veya apre tabakasından önce yapılabilir. Presleme sırasında finisaj tabakasının zarar görmesini önlemek için, preslemeden önce finisaj tabakasının üzerine protein binder, nitroselüloz veya poliüretan dispersiyonu ara apre olarak ince bir tabaka halinde uygulanabilir. Apre katından sonra desen basılırsa, apre katının homojenliği bozulur ve bükülmeye karşı dayanıksız olur.

 

Finisaj türleri

Finisaj maddelerinin farklı kimyasal yapıları ve fiziksel özellikleri nedeniyle bir çok finisaj uygulaması  meydana gelmektedir. Finisaj türleri; kullanılan binderlere (bağlayıcı) göre, finisaj tekniğine göre ve derinin görünümüne göre adlandırılır.

1.Bağlayıcı maddeye göre guruplandırma

Kazein finisajı  : Bağlayıcı madde olarak kazein kullanılmaktadır. Kazein yağsız sütten tuz asiti ile çöktürülerek elde edilir. Apre için protein maddeleri tatbik edilir. Bu maksat için yumurta ve kan proteini de kullanılmaktadır. Kan proteini kahve renkli olduğu için açık renk finisajda kullanılamaz, özellikle siyah renklerde yüksek parlaklık alınır.
Kazein filmini iyileştirmek için yumuşatıcı, mum, tabii ve sentetik reçine birlikte kullanılır. Kazein poliamid teşkil eden maddelerle (Kaprolaktam, polikarboksilikasit) modifiye edilebilir.
Kazein finisajını renklendirmek için, kazein ihtiva eden ince taneli pigment veya bindersiz sulu pigment dispersiyonları kullanılır, Anorganik pigmentlerle örtücü finisaj, organik pigmentlerle şeffaf finisaj yapılmaktadır. Anilin finisaj için, suda çözünen veya çözücüde çözünen su ile karışan boya maddeleri ile renklendirme yapılır.
Suda çözünen proteinler kuruduktan sonra suya dayanıklı değildir. Suya dayanıklılık için formaldehit veya formaldehit - krom tuzu çözeltisi ile fikse edilmesi gerekir.
Termoplastik olmayan özellikteki protein ile yapılan finisaj özellikle perdah finisajına uygundur. Oğlak, keçi ve dana derilerine uygulanmaktadır. Yumuşak tutumlu astarlık portföy ve ayakkabılık(yüzlük) derilerde kazein finisajı ütü ile uygulanabilir.
Kazein finisajında yüksek parlaklık elde etmek için apre maddesi sünger veya kadife ile sürülerek tatbik edilir, böylece tanecikler arasındaki boşluklar doldurularak parlaklık arttırılmış olur. Sürme ile uygulama tam kurutmadan önce yapılırsa daha iyi sonuç alınır.

Binder finisajı : Diğer film teşkil eden maddeler birlikte kullanılmadan tek başına binderler ile yapılan finisaja artık pek rastlanmaz. Termoplastik bir dolgu katı üzerine çıkartma (foli baskı), yarma deride kalın bir termoplastik dolgu katı üzerine fantezi desen baskı ve zımparalanmış sığır derisinde rugan efekti veren finisajda tek başına termoplastik binder kullanılır.
 Bu metotlar teknik zorluklar ve ekonomik olmaması nedenleri ile çok az uygulanır. Modern binder finisajında kombine metotlar uygulanır. Bu kombinasyonlarda termoplastik olmayan protein esaslı maddeler, nitroselülozlak emülsiyonları veya poliüretan dispersiyonları (boya ve egalize katında) ve protein-nitrosellüloz- veya poliüretan apre maddeleri kullanılmaktadır.
 Binder finisajının en önemli unsuru sulu dispersiyon termoplastik polimerizattır. Bu polimerizatlar poliakrilat, butadien veya vinilklorür bazındadır. Akrilat binderler, akrilik veya metakrilik asitin, etil veya bütilester polimerleridir. Butadien binder; butadien-strol, akril-nitril veya metakrilik asit esterlerinin karışık polimerleridir. Vinilklorür; akrilik asit esterleri ile karışık polimerleri halinde kullanılır.
Binder seçimi üretici firmaların üretim paletlerinden yapılır. Çoğu defa bir kaç binder birlikte kullanılır.
Termoplastik binder film özellikleri, termoplastik olmayan protein esaslı maddeler ve nitroselüloz emülsiyonları birlikte kullanılarak arzu edilen yönde değiştirilir. Diğer bir imkan reaktif binderlerin kullanılmasıdır. Reaktif guruplar ihtiva eden bu polimerizat dispersiyonları, deri yüzeyinde kuruma sırasında çok değerli metal iyonları ile tuz teşkil ederek suya karşı yüksek dayanıklılık meydana getirir.
Renklendirmede pigment ve uygun boya maddeleri kullanılır. Su ile seyreltilebilen nitroselüloz emülsiyonları bazında hazırlanmış pigmentlerde kullanılabilmektedir. Binder flotelerine arzu edilen özelliklere göre mum emülsiyonları, tuşe maddeleri, matlaştırıcı, penetratör, viskozite azaltan ve arttıran maddeler ilave edilir.
Termoplastik binderler ısı ve basınç etkisi ile şekil değiştirdikleri için genelde termoplastik olmayan apre maddeleri ile perdah yapılamazlar. Bu nedenle binder finisajında sıcak ütü ve presleme uygulanır.

Nitro Sellüloz (kollodyum) finisajı  : Sırçalı deri üretiminde, deri yüzeyinde ince bir tabaka meydana getiren Nitroselüloz finisajı önem kazanmaktadır. Genellikle dispersiyon binderlerle uygulanan dolgu katı üzerine nitroselüloz tatbik edilerek kombine halde finisaj yapılmaktadır. Termoplastik olmayan sert nitroselüloz filmi yumuşatıcı ilavesiyle bir ölçüde esnek hale getirilmektedir. Nitrosellüloz filmi yeterince yumuşak olmadığı için bükülmeye (fleksometre değeri) az dayanıklıdır, ancak sürtünmeye ve kazınmaya karşı iyi bir koruyucu tabaka meydana getirmektedir.
Sellüloznitrat yerine sellülozasetobütüratda kullanılabilmektedir. Fiyatı pahalı olduğu için genellikle beyaz ve açık renk finisajda kullanılmaktadır.
Nitrosellüloz ürünleri organik çözücülerle kullanıldığı için bazı problemlere neden olmaktadır. Çözücüler yanıcı, pahalı ve gayrisıhhidir. Bu ürünlerin depolanması ve kullanılmasında özel emniyet tedbirleri almak gerekir. Su ile seyreltilebilen nitroselüloz lak emülsiyonları kullanılarak bu problemlerin bir kısmı giderilebilmektedir.
Su ile seyreltilebilen nitroselüloz emülsiyonları; nitrosellüloz lakla emülsiye edilmiş su ile seyreltilebilen pigmentlerle veya çözücülerde çözünen su ile seyreltilebilen boya maddeleri ile renklendirilebilirler. Genellikle renksiz olarak apre katında kullanılırlar, siyah renklerde özel olarak renklendirilmiş şekilde uygulanırlar.
Su ile seyreltilebilen nitrosellüloz emülsiyonları ile yapılan aprede (cila), nitrosellüloz laka göre daha iyi hava geçirgenli, su buharı geçirgenliği sağlanır, deri yüzeyi tabii görünümlü olur.
Finisajın aynı zamanda doldurucu etki göstermesi istenirse, önce dolgu katı uygulanır, bu katın üzerine nitrosellüloz tatbik edilir. Bu kombinasyon yarma deride, zımparalanmış deride, sırça hatalı derilerde uygulanır.

Poliüretan finisajı : Poliüretan; polieter, poliester, kısmi eter veya esterleştirilmiş polialkoller (yumuşak komponent) ile sertleştirici ve molekül büyütücü alifatik veya aromatik poliizosiyanatlardan meydana gelen büyük moleküllü katılma bileşikleridir. Seçilen maddeler, maddelerin oranları ve reaksiyon şekline göre farklı sertlik, esneklik, sürtünme ve bükülme özelliklerinde poliüretan bileşikleri elde edilir.
Poliüretanların filmleri çok değişik özelliklere sahip olduğu için çok yönlü kullanıma imkan verir. Poliüretanlar uygun organik çözücülerdeki çözeltisi halinde, çözücüsüz konsantre halde ve katı madde olarak, sulu ortamda dispersiyon olarak kullanılmaktadır.


2. Finisaj tekniğine göre guruplandırma

Perdah finisajı : Perdah finisajı; deri yüzeyinin basınç altında sürtme hareketi ile düzgünleştirilip parlatılması esasına dayanır, işlem perdah makinesi ile yapılır. Sürtme hareketi ile ısı meydana geldiği için termoplastik olmayan bağlayıcılar bu finisaj için uygundur. Termoplastikler ısı ve basınç etkisi ile şekil değiştirip deforme oldukları için uygun değildir. Perdahlama öncelikle kazein finisajı için önemlidir. Kazein ince bir tabaka teşkil edecek şekilde uygulanır. Finisaj yapılacak derinin sırçası sıkı yapılı olmalıdır. Bu finisaj için oğlak, keçi ve dana derisi uygundur. Sürüngen hayvan derileri, kemerlik deri için perdah finisajı yapılmaktadır.
Perdah finisajında sürtme ve basınçla yüzey düzgünleşir (yatıklaşır) aynı zamanda sırça tabakasındaki lif yapısı daha sıkılaşır. Düzgünleşen yüzey ışığı daha iyi yansıttığı için yüzey parlak görülür. Finisaj yapılmış deri yüzeyi şeffaf görünür, renk koyulaşır. Bu finisaj parlak renkli canlı anilin finisaj için ideal şartlara sahiptir. Sırça ve et tarafındaki deri hataları çok bariz hale gelir. Beyaz deri yüzeyi perdahtan sonra matlaşır (örtücü beyaz boya katı uygulanırsa). Sürüngen hayvan derilerinin deri desenleri perdah finisajı ile daha belirgin hale gelir.
Çok ince termoplastik bir dolgu katı üzerine nitrosellüloz tatbik edilerek perdah finisajı yapılabilir. Termoplastik olmayan protein esaslı boya tabakası üzerine nitrosellüloz emülsiyonu ile apre yapılarak veya kazein-nitrosellüloz emülsiyonundan oluşan boya katı üzerine, apre olarak nıtrosellülozlak tatbik edilerek perdah finisajı yapılabilir.

Ütü finisajı :  Ütü finisajında deri ısı ve basınç işlemine tabi tutulur. Perdah finisajının aksine olarak basınç büyük bir yüzeye dağılır. Deri yüzeyi daha az saydam görünür, sırça daha az belirgindir, parlaklık daha azdır, homojenlik daha iyidir.
Ütü finisajında termoplastik bağlayıcı (binder) kullanılması gerekir. Isı ve basınç etkisi ile termoplastik binder yumuşayarak basınç yönünde şekil alır. Bu suretle homojen, düzgün (yatık) ve parlak bir yüzey meydana gelir.
Ütüleme işlemi presle veya silindir şeklindeki ütü makinası ile (rotopres) yapılır. Presle ütülemede deri rotoprese göre daha uzun süre basınç ve sıcaklığa maruz kalır. Presle ütülemede parlatılmış düz plaka Düz plaka veya desenli plaka kullanılır.

Perdah - Ütü finisajı  :  Bu finisaj kombinasyonu büyük dana derileri ve sığır derileri için uygulanır. Deriye termoplastik olmayan bir binder ile dolgu katı uygulanır ve perdah yapılır. Daha sonra termoplastik binder ihtiva eden boya katı ve apre katından sonra ütü yapılır. Bu metotta, sadece perdah finisajına göre damarlar daha az belirgin olur, siyah finisajda eteklerde meydana gelen grilik azalır.

Kadife veya fırça finisajı  : Bu uygulamada finisaj flotesi yumuşak bir fırça veya kadife ile deri yüzeyine sürülerek yedirilir. Homojen bir dağılım ve deriye sıkı bağlanmış bir film elde edilir. Fazla miktarda madde kullanılarak kalın bir finisaj tabakası oluşturulabilir. Bu metot genellikle polimerizat binderlerle dolgu katı uygulamasında kullanılır.
Yarma deride sert fırça kullanılır. Dana (boxkalf) ve keçi (chevreau) dolgu katı uygulamasında yumuşak fırça kullanılır. Zımparalanmış sığır derisinde kadife kullanılır. Bu çalışma şeklinde el işçiliği fazla olduğu için genellikle makine ile çalışılmaktadır.

Tabanca (Pistole) finisajı : Bu metotta finisaj flotesi basınçla küçük bir delikten (meme) küçük tanecikler halinde deri yüzeyine püskürtülür. Bu şekilde homojen bir dağılım sağlanır, kullanılan madde miktarı tam olarak ayarlanabilir.
Finisaj flotesi el tabancası ile genellikle hareketsiz deri üzerine tatbik edilir. Bu uygulamada deri yüzeyinde görünür çizgi izleri meydana gelmez. Uygulama bir defa sırt çizgisine dik olarak ince şerit halinde sol alttan sağ üste doğru, dönüşte bir defa sağ alttan sol üste doğru tatbik edilir. Makinada deri band üzerinde yatay hareket ederken üstten finisaj flotesi tabancadan püskürtülür.

Dökme (perde) finisajı  :  Bu sistemde deri, aralarında açıklık bulunan itici ve çekici bant üzerinde yatay olarak hareket ederken hazneden finisaj flotesinin perde şeklinde akması sağlanır. Perde şeklinde akan finisaj flotesi, deri bant üzerinde yatay hareket ederken deri yüzeyine aktarılmış olur. Bu teknik deri yüzeyine fazla miktarda madde uygulamaya elverişlidir.

Baskı finisajı  :  Deri yüzeyinde, desenli baskı silindirleri yardımıyla değişik desenler oluşturulabilmektedir. Deri bir nakil bandı vasıtası ile, üstte boya baskı silindiri, altta çekici ve pres silindiri bulunan baskı makinasından geçirilerek boya baskı silindirindeki desenin deri yüzeyine tatbik edilmesi sağlanır.
Baskı ve desen silindirlerinin çok pahalı olması, baskı yapılmış derinin tabii görünümünü kaybetmesi ve yumuşak-esnek derilerin baskıya uygun olmaması nedenleri ile bu metot yaygın uygulama alanı bulamamaktadır.

Köpük kaplama  :  Yarma deriler için geliştirilmiş özel bir finisaj şeklidir. Polimerizat dispersiyonlar köpük yapıcı maddelerle birlikte kullanılır. ısı etkisi ile bozunan madde köpük yaparak deri yüzeyinde poröz bir köpük tabakası meydana getirir ve bu tabaka presleme ile düzeltilir. Özel polimerizat (reaksiyon verici) kullanılarak esnek ve bükülmeye dayanıklı finisaj tabakası elde edilir.

Foli kaplama : Özel amaçlar için deri yüzeyine foli yapıştırılarak uygulanan bir finisaj tekniğidir. Poröz veya sıkı yapılı polivinilklorür esaslı foli deri yüzeyine yapıştırılmaktadır. Bu tabaka termoplastik olduğu için ısı ve basınç altında presleme ile desen verilebilmektedir. Bu şekilde deri yüzeyinde harf, rakam, desen, rozet oluşturularak deri ürünlerinde aksesuar olarak kullanılmaktadır.

Kaplama tekniğinde mikroporöz poliüretanfoli kullanılarak gelişme sağlanmıştır. Yarma derilere kaplanan bu tabakanın hava ve su buharı geçir­genliği olduğu için daha sıhhidir.
Kaplama tekniğinde diğer bir imkan çıkartma (transfer) metodudur. Finisaj tabakası ters uygulama ile hazırlanır. Önce poliüretan veya nitrosellüloz apre katı, sonra boya-,örtü-veya efekt katı dolgu katı taşıyıcı foli üzerine uygulanır. Bu şekilde hazırlanmış olan foli, polimerizat dispersiyonu ile deri yüzeyine yapıştırılır, ısı ve basınç altında preslenir, taşıyıcı foli uzaklaştırılır, finisaj tabakası deri yüzeyinde kalır. Foli kaplama kolay ve basit bir uygulama olmasına rağmen, derinin özel şekli nedeniyle folinin 1/3'ü zayi olur ve maliyet artar.
Foli kaplamada diğer bir uygulama deri yüzeyinde altın ve gümüş parlaklığında bir görünüm oluşturulmasıdır. Bu renklerin elde edilmesinde alüminyumbronz foli kullanılır. Bakırbronz ile altın parlaklığı alınabilmektedir ancak zamanla yeşil renge döner.
Kaplama ile elde edilen görünüm polivinilklorür ile deri yüzeyinde oluşturulabilir. Deriye, bağlanmayı sağlamlaştıran bir dolgu katı uygulanır, bu tabakanın üstüne pigmentle renklendirilmiş, yumuşatıcı ihtiva eden polivinilklorür tozu veya pastası sürülür. Bu tabaka özel bölümlerde ısı işlemiyle film haline getirilir.

3. Görünüme göre guruplandırma
 
      Örtücü Finisaj; deri yüzeyinin homojen, kalın bir finisaj tabakası ile kaplanması şeklinde uygulanan bir finisaj şeklidir. Bu finisaj özellikle yarma deri ve zımparalanmış deride uygulanır. Sığır derilerinde sırça hatalarını gidermek için yüzeysel veya derin zımpara yapılır. Bu işlemle homojen görünüme getirilen deri yüzeyi lifli bir yapıya sahiptir. Zımparalanmış veya yarma derilerin yüzeyi, yüksek oranda anorganik pigment ihtiva eden dispersiyon polimerizatlarla kapatılır. Deri yüzeyi ile finisaj tabakasının sağlam bağlanmasını temin etmek için, sırça sabitleştirici bir emprenye (dolgu) yapılır. Bu işlemle; deri yüzeyinde lifler arasındaki boşluklar kısmen doldurulur ve derinin emiciliği, daha sonra uygulanan dolgu ve örtü katının kesite işlemeden sıkıca bağlanacağı şekilde azaltılır. Emprenye binderi retikular tabakaya kadar inerek sırça tabakası ile retikular tabakayı birbirine bağlamalıdır. Emprenye uygulaması ile sırça boşluğu ortadan kaldırılır. Örtücü finisaj tabakası üzerine nitroselüloz lak veya emülsiyonu ve poliüretan lak veya dispersiyonu apre olarak uygulanabilir. Deri yüzeyi ütü ile düzeltilebilir veya presleme ile desen basılabilir.

Anilin Finisajda deri yüzeyinin tabii görünümü muhafaza edilir, sırça tanecik yapısı açık ve koyu renk tonları halinde daha belirgin hale gelir. Anilin finisaj; sırçada ince bir finisaj filmi meydana gelecek şekilde uygulanır. Finisaj sırçalı deride saydam boya ve apre katından oluşur. Renk tonu, boya çözeltisiyle veya organik pigmentlerle homojen hale getirilir. Genellikle açık renk taban üzerine, daha koyu bir ton tabanca boyama ile tatbik edilerek anilin deri için karakteristik olan daha canlı, parlak bir boya efekti oluşturulur. Deri rengi ile finisaj filminin rengi birbirine yakınsa veya finisaj filminin rengi deri renginden daha açıksa anilin efekti oluşturulamaz. Anilin finisajın parlak-canlı görünümü mat bir apre katı ile  temin edilemez. Renksiz mat apre katı bulanık bir görünüm, boyalı apre katı ise mat-cansız bir görünüm meydana getirir. Gerekli hallerde anilin finisajda sırça sabitleştirici bir dolgu katı uygulanır. Dolgu katında çok ince taneli, elektrolit dayanımı olan poliakrilat dispersiyonu veya düşük viskoziteli polimerizat çözeltisi kullanılır. Binderin deriye  işlemesini temin için penetratör kullanılır. Anilin deride ince finisaj filmi, basınçlı hava tabancası ile az miktarda finisaj maddesi kullanılarak meydana getirilir. Anilin boya katı; polimerizat, nitroselüloz, poliüretan, kazein kombinasyonlarından meydana gelir. Yüzeyin düzgünleştirilmesi ve parlaklık verilmesi için perdah veya ütü kullanılabilir, ütüleme ile renk tonu daha iyi muhafaza edilir, perdahta renk koyulaşır. Perdahlama ile daha parlak ve daha canlı anilin efekti alınabilir.

Semi Anilin Finisaj genellikle hafif zımparalanarak sırça yapısı düzgünleştirilmiş derilere uygulanır. Sırça sabitleştirici bir dolgu katı üzerine az veya çok örtücü bir boya katı uygulanır. Ütü ve presle desen baskı ile yüzey homojen görünümlü bir hale getirilir. Renksiz veya renklendirilmiş apre katı tatbik edilir. Anilin finisajda olduğu gibi açık zemin üstüne  daha koyu bir boya tabakası uygulanarak daha iyi bir görünüm elde edilir. Sırça yapısı ne kadar düzgün ve ince taneli ise, o ölçüde az örtücü ve ince film tabakası oluşturulur. Sırça yapısı kötüleştikçe finisaj filminin örtücülüğü ve kalınlığı artar. Sırça kaba görünümlü ise ve sürtünme ile aşınmış bölgeler varsa, sırça polisajla düzgün hale getirilir. Polisaj katı boya çözeltisi veya pigmentle renklendirilir. Deride sırça zedelenmesi ve kıl dipleri varsa zımpara yapılır, ön boyama ile sırça sabitleştirici emprenye katı, pigmentli dolgu katı, boya ve apre katı uygulanır. Azalan sırça kalitesi ile uygulanan finisaj katlarının sayısı artar.

Lak Finisajı; deri yüzeyinin kalın bir lak tabakası ile kaplandığı finisaj şeklidir. Bu finisajla derinin tabii görünümü ve karakteristik deri tutumu kaybolur. Çok düzgün, yüksek parlaklıkta, plastik tutum ve görünümde bir deri elde edilir. Lak deride (rugan) yüksek parlaklık ve canlılık temin etmek için dolgu katı kuvvetli pigmentlendirilir, lak katı şeffaf uygulanır. Bu uygulamada beyaz renk sarımsı görüneceği için istisna teşkil eder. Klasik rugan finisajı siyahtır. Dolgu katı siyah pigmentle renklendirilir. Bu kat üzerine az pigmentle renklendirilmiş lak uygulanır, son katta organik çözücülerde çözünen boyalarla renklendirilmiş lak tatbik edilir. Boyamada violeye çalan renk tercih edilir. Siyah rugan deri üzerine bizmutoksiklorür serpilip kuru bir kumaşla ovularak, su üzerinde yüzen mineral yağ ve petrolün oluşturduğu ışığı yansıtan görünüm elde edilir. Diğer bir moda efektti; yumuşak olarak şişlenmiş deri poliüretan lak ile bilinen şekilde finisaj yapılır. Yüksek parlaklıkta son kat lak tatbik edildikten sonra yüzey yapışkan olmayacak şekilde kurutulur. Deri buruşturulup katlanarak tahta çerçeveler içinde sıkıştırılır, sıcak ortamda lak tam serleşene kadar bekletilir. Katlar açılarak düzgünleştirilen deride katlanma yerleri kalıcı bir desen meydana getirir.


FİNİSAJ FLOTELERİNİN HAZIRLANMASI

Finisaj floteleri, boşalmış boya veya binder bidonlarında hazırlanır. Plastik kaplar dayanıklılık ve kullanım açısından en uygun olanıdır. Deri finisaj maddeleri piyasada genellikle konsantre halde bulunur. Sıvı, az veya çok viskoz deri örtü boyaları ve finisaj yardımcı maddeleri su ve organik çözücülerde çözülmüş olup bu çözücüler az veya çok uçucudur. Her bir maddenin konsantrasyon ve akışkanlığının son kullanıma kadar değişmeden kalması için, bu maddelerin içinde bulunduğu kaplar sürekli olarak kapalı tutulmalı, sıcak yerlerde bulundurulmamalıdır. Finisaj maddelerinin viskoziteleri farklıdır. En viskoz olanlar pigmentler, kazein çözeltisi ve laklardır. Viskozitesi yüksek olan ürünler seyreltilirken, seyreltici madde yavaşça ilave edilirken karıştırılır. Birçok maddenin karıştırılması ile elde edilen finisaj flotelerinin hazırlanmasında önce en viskoz olandan başlayıp azalan viskozite sırasına göre diğer maddeler karıştırılmalı ve toplam karışım kullanım konsantrasyonuna seyreltilmelidir. Bu kuralın istisnası olarak; alkali ile viskozitesi artan polimerizat dispersiyonları kazein ile çökme meydana getirecekleri için, seyreltilmiş floteye ilave edilmelidir. Organik çözücü maddeler karışımı ile seyreltilen nitroselüloz boya ve lakları, çözücüler bir arada karıştırılıp tiner hazırlandıktan sonra seyreltilmelidir. Her bir çözücü tek tek ilave edilirse bulanma ve çökme meydana gelebilir.
Finisaj floteleri kullanılmadan önce çok ince gözenekli elek veya tülbentten süzülerek çözünmemiş, topaklanmış, taneli veya jelatimsi kısımlar ayrılmalıdır. Bu kaba taneli maddeler, tabanca makinesinde uygulama sırasında tabanca memelerini tıkarlar, dökme makinesinde homojen akmayı engelleyerek perde yapısının bozulmasına neden olurlar. Dökme makinesi ve havasız tabanca (Airless) makinesinde çalışırken finisaj flotelerinin köpük yapmasını önlemek için, köpük giderici maddeler kullanılmalıdır. Kazein ve diğer protein binderler ile kazeinli örtü boyaları antiseptik madde ihtiva ederler. Kazein ihtiva eden bu ürünler seyreltildiği zaman antiseptik maddeler etkilerini yitirirler. Bu çözeltiler uzun süre bekletilirse kokuşma başlar, bu nedenle antiseptik madde ilave edilmelidir. Finisaj flotelerinin hazırlanmasında saf su kullanılması faydalıdır. İşletme suyunda bulunan sertlik verici maddeler leke oluşmasına ve hatta tuz çıkmasına neden olabilirler. Demir bileşikleri finisaj flotelerinin stabilitesini ve finisajın kalitesini etkiler.

FİNİSAJ FLOTELERİNİN DERİYE UYGULANMASI

Finisaj maddeleri genellikle seyreltik halde kullanılarak deri yüzeyinde fazla kalınlık yapmayan şeffaf veya en azından çok ince bir tabaka bir film meydana gelir. Çoğu halde uygulama metotları birbiri ile kombine edilmektedir. Sıkı ve kalın film katları, birinci derecede dolgu katı, dökme veya sürme metodu ile uygulanır. İnce tabakalar için floteler, kontrast boyama veya apre katları tabanca ile uygulanır. Bu guruplamanın kesin sınırları yoktur, imkanlara veya duruma göre daha değişik uygulamalar yapılabilir.

SÜRME (KADİFE, FIRÇA) METODU: Yüzeyi emici olan derilerde finisaj flotelerinin deri yüzeyine sürülmesinde kadife adı verilen, yüzeyi kadife kaplanmış ve el ile kullanılan oval tahtalar veya kadife makinesi kullanılır. Yüzeyi az emici sırçalı deride ve su geçirmez deride kadife yerine dolgu katı yumuşak fırça ile tatbik edilir. Yarma deride doldurucu ilk dolgu katı genellikle fırça veya dökme makinesi ile tatbik edilir. Böylece lif aralarındaki boşluklar daha iyi oldurulur ve düzgün bir yüzey elde edilir. Sürme işleminde deri, yatay bir masa üstüne düzgünce serilir. Oldukça fazla miktarda sıvı bütün yüzeye hızlı bir şekilde sürülür ve kadife veya fırça ile ovulur. Büyük parti çalışmalarında masa yerine hareketli band kullanılır. Band üzerinde hareket etmekte olan deri yüzeyine, silindir şeklindeki dönen fırça ile flote tatbik edilir ve kadife ile ovulur. Kadife (fırça) makinesinde çalışırken daha fazla floteye ihtiyaç duyulur. Flote çok stabil olmalı, binder mekanik harekete ve elektrolitlere karşı stabil olmalıdır, avuç içerisinde ovulan binder topaklanmamalıdır. Örtü boya flotesi su ile ne kadar seyreltilirse, viskozite o oranda azaltılır ve pigmentlerin çökme eğilimi o ölçüde artar. Aynı ve farklı derilerin yüzeylerinde örtücülüğün ve renk tonunun değişmemesi için flote sürekli karıştırılmalıdır. Kadife makinesinde çöke pompa ile flotenin sirkülâsyonu sağlanarak önlenmektedir. Makine veya elle deri yüzeyine sürülen flotenin, yüzeyde yaşlık kalmayacak, kurutma için asıldığında akarak iz yapmayacak şekilde deriye iyice yedirilmesi faydalıdır. Böylece homojen hem bir görünüm temin edilir hem de yüzey yapışkan olmayacağı için toz alarak kirlenmesi önlenir.


Ön dolgu, sırça emprenyesi ve dekoratif boyamalarda yönlendirici denemeler için el boyama silindiri kullanılır. Bu silindirin yüzeyi emici bir keçe ile kaplıdır. Silindirin deri yüzeyinde hareketi ile flote deri yüzeyine aktarılır. Bu metot deri tarafından hızlı bir şekilde emilen floteler için uygundur. Sürme metodu organik çözücülerde çözülmüş olan maddelerin deriye tatbikinde kullanılmaz. Çünkü organik çözücüler deriye hızla işlerler, sürme işlemine gerek yoktur.


DÖKME (PERDE) METODU : Bu metot özellikle zımparalanmış sığır derisinde uygulanır. Dökme işleminden sonra sürme (kadife, fırça) yapılmadığı için daha az işçilik gerektirir. Püskürtme metodunda olduğu gibi finisaj flotesi damlacıklar halinde şerit şeklinde uygulanmadığı için deri yüzeyinde homojen bir tabaka meydana gelir. Band üzerinde yatay hareket eden deri yüzeyine düşey olarak perde şeklinde finisaj flotesi tatbik edilir. Nispeten fazla sulu olarak tatbik edilen flote nedeniyle kuruma süresi uzar, böylece sırça tabakasına işleme kolaylaşır ve meydana gelen film deri yüzeyinde daha kuvvetli bağlanır. Dökme finisajı uygulaması için; dökme masası ve dökme kafasından meydana gelen dökme (perde) makinesi kullanılır. Deri yüzeyinin bütün bölgelerinde aynı kalınlıkta ve homojen yapıda elastik bir film meydana gelmesi için, dökmede sürekli olarak aynı miktarda sıvının deri yüzeyine akıtılması gerekir. Burada gerekli şartların sağlanması içi; dökme makinesinin yapısal özellikleri, dökme perdesinin ayarlanması, dökme flotesinin davranışı, derinin davranışı ve kurutma şarlarına dikkat edilmelidir. Finisaj flotesi ile temas eden makine aksamları emaye, paslanmaz çelik veya plastikten olmalıdır. Demir ve özellikle alüminyum malzemeler korozyona uğrayarak, finisaj flotelerinin çökmesine neden olan tuz teşkil ederler. Dökme işlemini olumsuz yönde etkileyen köpük teşkili kullanılan emülgatörlerden meydana gelebildiği gibi, çalışma şartlarından da meydana gelir. Finisaj flotesinin içinde bulunduğu kapta sürekli olarak yeterli miktarda flote bulunmalıdır, pompa borusu tabana kadar inmelidir. Böylece pompanın hava emerek köpük yapması önlenmiş olur. Pompa ile hazneye sevk dilen flote hava ile temas etmeden, haznedeki sıvı seviyesinin altından hazneye
verilmelidir. Dökme işlemi sırasında deri yüzeyine isabet etmeyerek bandlar arasındaki boşluğa akan flotenin finisaj flotesi kabına akmasını sağlayan hortum, flote kabının tabanına kadar inmelidir. Dökme makinesinde, deri yüzeyine değdiği anda deri tarafından alınabilecek kadar flote tatbik edilirse, meydana gelen tabaka homojen olur. Tatbik edilen flote az ise deri yüzeyinde kapatılmamış bölgeler kalır. Flote fazla ise deri yüzeyinin bazı bölgelerinde birikme olur, lekeler meydana gelir. Finisaj flotesinin viskozitesi arttıkça akama hızı azalır. Genellikle sulu polimerizat dispersiyonlarının viskozitesi yardımcı maddelerle
yükseltilir. Böylece istenilen akma hızı, yani tatbik edilecek flote miktarı ayarlanır. Dökme makinesinin hızı azaltılarak, paralel çalışan kurutma tünelinde derilerin birbirine yapışmayacak derecede kurumasının sağlanmasına çalışılır. Bunun içinde dökme kafası deriye yaklaştırılır ve flotenin viskozitesi arttırılır. Düşük viskoziteli flotelerde dökme yüksekliği azaltılmalıdır. Yüksek viskoziteli flotelerde dökme yüksekliği arttırılmalıdır. Ayı viskozitede dökme yüksekliği arttıkça akan flote miktarı fazlalaşacağı için band hızı arttırılmalıdır. Dökme kafası deriye yaklaştıkça band hızı azaltılmalıdır. Düzgün olmayan deriler daha yavaş hareket etmelidir. Band hızı azaldıkça tatbik edilen flote miktarı artar ve kuruma zorlaşır. Dökme makinesinde iyi sonuç alabilmek için akma perdesinin sürekli olarak homojen kalması sağlanır. Viskozite yükseldikçe perde daha düzgün akar. Bunun yanında flotenin bileşimi de önemlidir. Finisaj flotesinin bileşeni polimerizat dispersiyonlardır. Dökme işlemi sırasında bu binderlerin çökmemelerine dikkat edilmelidir. Binder çökmeleri; sirkülasyon sırasında pompa hareketinden, pigment, viskozite arttırıcı maddeler ve makine aksamından korozyon ile meydana gelen metal tuzları nedeniyle olur. Pigment ve viskozite arttırıcı maddeler binderle karıştırılmadan önce su ile seyreltilerek çökmeler önlenir. Kullanılacak olan binderler mekanik etkilere ve elektrolitlere dayanıklı olmalıdır. Flote, binderlerle çökme meydana getirmeyen poliakrilat veya polivinileter bileşikleri ile stabil hale getirilebilir. Dökme sırsında köpük oluşmaması için her şeyden önce pompanın hava emmediğinden emin olunmalıdır. Alkol (ispirto), Etilglikol, nitroselüloz lak emülsiyonu köpük oluşmasını engeller. Ayrıca eşit miktarlarda sülfate ve ham Hint yağı emülsiyon yapıldıktan sonra floteye ilave edilerek köpük teşekkülü önlenebilir. Dökme metodunda deri yüzeyinin emiciliği ve düzgünlüğü önemlidir. Derinin emiciliği ne kadar fazla ise sıvıyı o kadar iyi alır. Genellikle bitkisel sentetik sepilenmiş derilerin emiciliği daha iyidir. Maskelenmemiş krom
tuzları ile sepilenmiş derilerin emiciliği, maskelenmiş sepilemeye göre daha azdır. Yağlama şeklide emiciliği etkiler. Deri yüzeyinin lif yapısı sıkı ise emicilik azalır. Bu nedenle dökme finisajı genellikle zımparalanmış derilere uygulanır. Yarma derilerde yüzey lifleri çok kısa olacak şekilde zımpara veya polisaj yapılmalıdır. Böylece kalın finisaj tabakası uygulanmak zorunda kalınmaz ve yüzey düzgün görünümlü olur. Deri yüzeyi düzgün olursa, derinin band üzerinde hareketi sırasında hava akımı oluşmaz ve perde akışı düzgün olur. Bu nedenle vakum kurutma bu metot için uygundur. Deriler asılarak kurutuluyorsa, dökme işleminden önce (sırça emprenyesinden sonra) parlatılmış ütü plakası ile preslenmesi faydalı olur. Dökme makinesinde derinin hareketi sırasında band arasında kıvrılma olabileceği için bu metot yumuşak ve ince deriler için pek uygun değildir. Dökme metodunda metrekare deri yüzeyine 80-150 mL flote tatbik edilir ve bu flotenin % 5-30’u kuru madde, geriye kalanı sudur. Bu metotta, tabanca (püskürtme) ve kadife (sürme) metotlarına göre deri daha fazla
ıslanır Derinin iyi kurutulması deri finisajının kalitesini etkiler. Dökme işleminden sonra deri asılarak kurutulamayacak kadar ıslaktır, akma meydana gelir ve derinin yüzeyinde iz yapar. Tünelin başlangıcında flotenin deriye iyi işlemesi ve hava kabarcıklarının giderilmesi için sıcaklık uygulanmamalıdır. Kurutma tüneli temparatürü 60-70 derece olmalı, tünel çıkışına yakın soğuk hava üflenmelidir. Böylece deri yüzeyinin yapışkanlığı azaltılmış olur.


     TABANCA (PÜSKÜRTME-PİSTOLE) METODU : Finisaj flotesi basınç etkisi altında çok küçük damlacıklara (pulverize) ayrılabilir, bu halde deri yüzeyine püskürtülebilir. Basınç, sıkıştırılmış hava vasıtası ile sağlanır, küçük çaplı deliklerin (meme) yardımıyla çok küçük damlacıklar meydana gelir. Bu metotta, finisaj flotesi deri yüzeyine çok homojen bir şekilde dağıtılır, deri yüzeyi dalgasız bir yapıda görülür. Püskürtmede, tatbik edilen madde miktarı hassas ayarlanabilir ve iyice azaltılabilir. Bu gibi hallerde deri oldukça hızlı bir şekilde kurur, iş akışını engellemez ve hemen tekrar püskürtme işlemi yapılabilir. Deri yüzeyi fazla emici değilse, polimerizat dispersiyonu düşük viskozitede ise veya seyreltilmiş organik çözelti kullanılırsa homojen bir film tabakası elde edilir. Yüksek viskozitede ani kuruyan çözeltilerle iyi bir film temin edilemez. Band hızı fazla ise, tabancaların deri yüzeyinde meydana getirdikleri püskürtme şeritleri arasında, flote püskürtülmemiş şeritler kalır. Bu durumda, deri yüzeyinde farklı görünümlü bölgeler meydana gelir. Bu nedenle band hızı ile tabanca hızları birbirine uyumlu olmalıdır. Meme açıklığı büyütülürse daha fazla madde püskürtülebilir, ancak hava basıncının artması gerekir. Bu durumda hava basıncı artmazsa püskürtülen tanecikler büyür, yüzey dalgalı görünür. Tabaca ile finisaj uygulamasında, finisaj flotesi basınçlı hava veya haznede sıkıştırılarak püskürtülebilir; havasız püskürtmeye (airless) adı verilir. Havasız püskürtmede finisaj maddeleri kaybı daha azdır, deri yüzeyinde daha kalın bir tabaka oluşur. Havasız püskürtmede deri yüzeyi emici olmalı ve uygun kurutma şartları sağlanmalıdır. Havasız püskürtme ile örtücü ve doldurucu dolgu katı, boya katı veya kalın bir lak katı uygulanır. İnce tabaka apre katı veya efekt boyamanın basınçlı hava tabancası ile yapılması daha uygundur. Havasız püskürtme ile daha fazla madde deriye tatbik edildiği için deri uzunca bir süre ıslak kalmakta ve film tabakası deriye daha kuvvetli bağlanmaktadır. Bu metotta püskürtme sırasında film teşkil etmeyen, mekanik etkilere dayanıklı binder seçilmelidir. Havasız püskürtme sulu ve organik çözücülü floteler uygulanabilir. Basınçlı hava sistemine göre daha fazla madde tatbik dildiği için organik çözücülü floteler sulu flotelere göre daha iyi uygulanır. Çünkü organik

çözücüler çabuk uçarak viskoziteyi yükseltir, flote deri yüzeyinde akmaz. Nitroselüloz emülsiyonlarının püskürtülmesinde katkı olarak organik çözücü kullanılırsa gölgeli görünüm meydana gelmez. Yüksek viskozitede poliüretan lak veya nitroselüloz lakı kalın ve homojen bir film tabakası meydana getirir. Bu metotta, püskürtme tabancalarından püskürtülen flote miktarı derinin yüzey emiciliğine göre çok iyi ayarlanmalıdır. Düşük viskoziteli sulu finisaj flotesi uygulanmasında deri yüzeyinde akmaya mani olmak için deri nakil bandı üzerinde düzgün durmalıdır.

Finisaj flotesinin el tabancası ile püskürtülmesinde deri, bir kabin içerisinde bulunan tel elek üzerine konur, Püskürtme sırasında meydana gelen sis aspiratörle uzaklaştırılır. El tabancası ile uygulamasında, püskürtmede deri yüzeyinde birbirine paralel şeritler oluşturacak şekilde sol alttan sağ üste doğru, geri dönüşte çapraz sağ alttan sol üste doğru püskürtme yapılır.

Havalı veya havasız pistolelerde sulu veya organik çözücülü flotelerle çalışıldığında finisajın görünümü ve kalitesi temiz çalışma koşullarına bağlıdır. Makine aksamı, hortum ve borular ve flote kapları itina ile temizlenmelidir. Temizleme işlemi, makinede çalışma bittiği anda yapılırsa kolay olur. Makine aksamlarında film oluştuktan sonra temizleme işlemi zorlaşır. Su bazlı flotelerin temizlenmesi daha kolaydır. Organik çözücü bazlı floteler çabuk kuruduğu için temizlenmeleri daha kritiktir, aynı makinede birbiri ardı sıra sulu ve organik çözücülü flotelerle çalışılması halinde çökme olabileceği için sistemde tıkanmalar meydana gelebilir. İmkan bulunduğu hallerde sulu ve organik çözücülü floteler ayrı makinelerde tatbik edilmelidir.

TAMPONLAMA : Finisaj yapılmış desenlenmiş deride yüzey efektleri için tamponlama metodu uygulanır. Yün ve pamuklu tekstil parçaları kese şekline getirilir, yüzeyi tülbentle kapatılır. Böylece elde edilen tampon, renkli veya renksiz lak çözeltilerine batırılarak desenli deri yüzeyinin çıkıntılarına hafifçe sürülür. Bu sırada lakın desenin çukur bölgelerine akmamasına dikkat edilir. Bu şekilde iki renkli veya parlak-mat efektler elde edilir. Bu görünüm, sürüngen hayvanların desenleri ile buruşuk deri imitasyonlarında arzu edilmektedir. Tamponların değişik bir uygulaması antik finisajdır. Finisajdan önce veya ara kademede deriye presle kaba taneli desen uygulanır. Desenin çıkıntıları çözülmüş veya eritilmiş mum ile tamponlanır. Bu işlemden sonra deri yüzeyine boya çözeltisi veya pigmentli binder karışımı tatbik edilir. Benzine batırılmış bez parçası ile mum uzaklaştırıldıktan sonra tabanca ile renksiz lak püskürtülür. Böylece kontrast renkli desen elde edilir. Dekoratif tamponlama da ise; deri zımparalanır ve tozu iyice alınır. Emprenye ve zımpara dolgusu uygulanarak ince kağıt ile tekrar zımparalanır. Astar boya katı uygulanır ve hafifçe kurutulur. Zemin renginin iki ton açığı yada koyusu ikinci kat boya havasız tabanca veya boyama silindiri ile deriye uygulanıp , kurutma yapılmadan, fırça ile hafifçe vurularak deri yüzeyine homojen bir şekilde dağıtılır. Güderi parçaları veya boyayı emmeyen kumaş parçaları ıslatılıp sıkılır ve bir kare düz, bir kare çapraz üst üste yerleştirilir. Ortasından büzülerek gül şekline getirilip elle kullanılacak şekilde sabitlenir. Henüz ıslak olan zemin boyasının üzerine oluşturulan tamponla hafifçe vurularak şekil verilir. Ara sıra tampon üzerindeki boya fazlası bezle temizlenir. Homojen bir görüntü için boya tamamen kurumadan, boya fazlası kalan yerlerde tekrar tamponlama yapılır. Dekoratif boya katı, renklendirilmiş selülozik lak emülsiyonu, poliüretan emülsiyonu şeklinde de uygulanabilir. Tamponlama işleminden sonra iyi bir kurutma uygulanır. İstenilen efekte göre mat veya parlak cila katı uygulanır.
Tamponlama işleminin değişik bir uygulama şeklinde metalik efektlerin deriye kazandırılmasıdır. Örneğin küf yeşili uygulaması şöyle yapılabilir; deri zımparalanır ve tozu alınır. Birinci kat küf yeşili boya sırça sabitleştirici özelliği olan zımpara dolgusu şeklinde uygulanıp ikinci kez zımpara yapılır. Tekrar aynı renk uygulanır ve iyice kurutulur. Tampon olarak kullanılacak gözenekli süngerin kenar ve köşeleri tırnakla koparılarak yok edilir. İstenilen efekte göre gerekirse gözeneklerin şekil ve boyutu da değiştirilir. Kenarları ve köşeleri koparılarak yok edilmiş gözenekli sünger, önceden hazırlanmış bakır rengine batırılarak, boyanın fazlası uzaklaştırıldıktan sonra deri yüzeyine tamponlanır. Daha sonra pas rengi metalik boya süngere yedirilir ve fazla uzaklaştırıldıktan sonra bakır renginin uygulanmadığı yerlere ve birazda bakır renginin üzerine tamponlanarak sürülür ve küflenmiş metal görüntüsü elde edilir. Uygulamada metalik görüntü, küf ve pas görüntüsü elde etmek istediğimize bağlıdır. Çok okside olmuş bir görüntü elde etmek istiyorsak projede yeşil alanlar daha fazla, az okside görüntüsü elde etmek istiyorsak metal alanları daha fazla uygulamak gerekir. Okside olmuş bir objede metalin üzerinde pas görüntüsü yoğunluktadır. Uygulama bittikten sonra mat cila katı uygulanır.
Değişik bir finisaj efekti elde edebilmek için dekoratif boya kullanılarak; çok renkli dekoratif opak veya saten bitiş sağlanabilir veya eskitilmiş görünüm elde edilebilir. Akrilik esaslı dekorasyon macunu kullanılarak da dekoratif görüntü elde edilebilir. Deriye uygulanmış macun üzerinde çeşitli şekiller kesikli spatula ile yapılabilir. Macun içerisinde bulunabilecek desen veren iri tanelerle çizikli efekt elde edilebilir. Kalın macun tabakası üzerine el boyama silindiri ile kabartma desenler, ince bir tabaka üzerine farklı çizgi ve desen şekilleri elde edilebilir (silindir üzerinde kabartma desen).


FİNİSAJDA FİLM TEŞEKKÜLÜNÜN ESASLARI, DOLGU, BOYA VE APRE KATLARI

Finisaj yapısında prensip olarak; en alt kat yumuşak ve esnek diğer katlar giderek daha sert ve daha dayanıklı olmalıdır. Prensipte finisaj üç temel katır; Dolgu (emprenye-astar), Boya ve Apre katı.
Deri yüzeyini dış etkilerden korumak için; deri yüzeyini örterek koruyucu film tabakası meydana getiren, boya maddeleri ile birlikte veya renksiz olarak bağlayıcı veya binder adı verilen polimerler kullanılır. Böylece sırçalı deri yüzeyinin suya, kire, yağa ve zedelenmeye karşı görünüm ve tutumunun muhafaza edilmesi sağlanır. Zımparalı ve yarma deride yüzeyi örten film tabakası; gevşek ve dayanıksız liflerin çekme ve bükülme sırasında deriden ayrılmasını engeller. Bağlayıcı (Binder) olarak ortam ısısında film teşkil edebilen polimer dispersiyon ve çözeltileri kullanılır. Organik çözücülerde çözünen polimerlere ise Lak, Vernik gibi isimler verilir.  Arzu edilen finisaj efektine göre değişik yapıda birçok binder karışım halinde kullanılır. Finisaj maddeleri çoğu zaman deri yüzeyine sıvı halde tatbik edilir, kurutma ile bir film tabakası oluşur. Film teşekkülü finisaj efekti ve finisaj yapılmış derinin kalitesini belirleyen önemli unsurlardan biridir.
Birçok ufak molekülün çok büyük moleküller oluşturmak üzere birleşmesine polimerizasyon adı verilir. Oluşan büyük moleküllü bileşiklere polimerler, polimerleri meydana getiren basit bileşiklere de monomerler denir. Polimerizasyonlar; katılma polimerizasyonu ve kondenzasyon polimerizasyonu olmak üzere ikiye ayrılabilir. Birçok monomer molekülün basit şekilde birbirine katılması ile gerçekleşen polimerizasyona katılma polimerizasyonu denir (Proteinler, polistrein, polivinil ve poliakrilat gibi). Monomer moleküllerinin aralarından bazı ufak moleküllerin ayrılması ile birleşmesine kondenzasyon polimerizasyonu denir (poliester veya poliamid vb.). İki veya daha fazla doymamış bileşiğin polimerizasyonuna ise kopolimerizasyon adı verilir. Çok sayıda monomerin bileşmesi ile oluşmuş olan makro moleküler yapıdaki polimerlerin moleküllerinin çok büyük olmalarından dolayı bunların çözeltileri koloidaldir.
Sentetik reçineler; kondenzasyon ve polimerizasyon reaksiyonları yardımıyla teşekkül ettirilen veya doğrudan doğruya bazı ilave maddeler ile birlikte plastik maddeler haline getirilebilen yüksek polimerlerdir. “ Yalnız sentetik reçinelerden veya bazı ilave maddeler ihtiva eden sentetik reçinelerden yapılan, basınç ve sıcaklık etkisiyle şekil verilebilen cisimlere plastik maddeler adı verilir”. Üre formaldehit, polivinil, poli metil metakrilat vb. termoplastik polimerlerdir. Sanayide saf polimerlerin yanı sıra polimer karışımı veya polimerizasyona uygun iki bileşiği beraberce polimerize edilmesiyle elde edilmiş ve molekülünde her iki cins esas molekülü de ihtiva eden polimerler kullanılır. Bu suretle arzu edilen birçok özelliğe haiz sentetik reçinelerin elde edilmesi mümkün olmaktadır.


 

HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ