test HAMMADDELER ANSİKLOPEDİLERİ - www.hammaddeleransiklopedisi.com - 2014 - DETERJAN ANSİKLOPEDİSİ - KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ - ENDÜSTRİYEL SANAYİ BOYALARI ANSİKLOPEDİLERİ - PARFÜM ve RENKLİ KOZMETİK FORMÜLLERİ - SAÇ BAKIM FORMÜLLERİ - CİLT BAKIM FORMÜLLERİ - DEZENFEKTANLAR ANSİKLOPEDİSİ - 1 - DEZENFEKTANLAR ANSİKLOPEDİSİ - 2 - BİTKİSEL KOZMETİK ANSİKLOPEDİSİ - MADENİ YAĞ ANSİKLOPEDİSİ - ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ 1 - ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ 2 - GIDA ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ - 1 - GIDA ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ - 2 - ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ - OTO BAKIM ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ - YAPI KİMYASALLARI ANSİKLOPEDİSİ -1 - YAPI KİMYASALLARI ANSİKLOPEDİSİ -2 - PASTALAR ve BOYALAR ve YAPIŞTIRICILAR ANSİKLOPEDİSİ | HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ
HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ




MAKALELER / MOTOR YAĞLARININ YAPISI - hammaddeler ansiklopedisi

-) Yağlamanın amacı nedir?

Yağlamanın amacı iki yüzeyi birbirinden ayırarak sürtünmeyi azaltmak, yüzeyleri kayganlaştırarak hareketi kolaylaştırmak, yüzeylerde film oluşturarak korozyon ve oksidasyonu önlemek ve motorda yağ – yakıt karışımını önlemektir.
2-) Viskozite denilince ne akla gelir?

Viskozite; akışkanın akmaya karşı gösterdiği direnç olup akışkanların en belirgin ve en önemli özelliklerinden biridir. Yağlamanın her safhasında viskozite, tüketici için ilk olarak dikkate alınması gereken çok önemli bir faktördür.

3-) Motor yağı değiştirilirken nelere dikkat edilmelidir?

Motor yağının sıcak olup olmadığına, aracın stop konumunda ve düz bir zeminde olmasına, motor karterindeki eski yağın tam boşalıp boşalmadığına ve karter tapasının tekrar yerine takılıp takılmadığına dikkat edilmelidir.

4-) Motorda yağ eksilmesinin sebebi nedir?

Ana neden motorda kullanılan teknolojidir. Yeni teknoloji motorlarda, yüksek performans sağlamak için metaller birbirine daha yakın tasarlanmıştır. Bu da yağın eksilmesine yol açar. Ayrıca araç karterinde uygun viskozitede yağ kullanılmaması, araçta uygun performansta yağ kullanılmaması ve aracın sürekli yüksek devirde çalıştırılması da motorda yağ eksilmesinin nedenleri olarak sayılabilir.


5-) Motorda kullanılan yağın renginin kararması ne anlama gelmektedir?

Motor yağının görevlerinden birisi de temizliktir. Kaliteli bir motor yağı, içeriğindeki katıklar sayesinde, motorda oluşan kurum parçalarını dağıtarak bünyesine alır, metal yüzeylere yapışmalarını engeller. Metal yüzeylere yapışanları da deterjanla temizler. Bu nedenle motor yağı kirlenerek rengi kararır. Dolayısıyla kirli görünen motor yağı görevini iyi yerine getiriyor demektir.


6-) Motor yağının bozulduğunu nasıl anlarız?

Motor yağının bozuk olup olmadığını kesin olarak anlamak için yağın laboratuvar koşullarında fiziksel ve kimyasal olarak analiz edilmesi gerekmektedir.


7-) Yağ eksilmesi durumunda, değişik markalı yağ eklenebilir mi?

Öncelikle ilave edilecek yağın, normal yağ seviyesini geçmemesi gerekir. Geçmesi halinde köpürme ve sistemde ısınma meydana gelebilir. Eklenen yağın; aynı viskozite derecesinde ve aynı API sınıfında olmasına dikkat edilmeli, mineral yağ ile sentetik yağ birbirine karıştırılmamalıdır.

8-) Sentetik yağ ile mineral yağ arasında ne fark vardır?

Sentetik esaslı yağlar kimyasal yolla elde edilen yağlardır. Doğal yapıya sahip diğer yağların görev yapamayacakları hallerde yağlamayı yapabilmek amacıyla üretilirler.
Sentetik esaslı yağlar minerallere oranla daha yüksek veya daha düşük sıcaklıklara ve yüksek basınca dayanıklıdır.


9-) Sentetik yağlar neden daha pahalıdır?

Sentetik yağın hammaddesi ileri teknoloji ile ve çok karmaşık işlemlerden geçerek üretildiği için maliyeti mineral yağlara göre daha yüksektir. Bu da ürünün fiyatını etkiler.



10-) Yağ performansı nedir ve nasıl anlarız?

Bir yağın performansı ambalajındaki API ve ACEA değerlerinden anlaşılabilir. Bugüne kadar geliştirilmiş yağlarda; benzinli sınıfta SL (Temmuz 2001), dizel sınıfta ise CI – 4 (2002) en üst API performans düzeyini gösterir. A3 binek, B3 dizel hafif ticari ve E4 ağır ticari araçlar için ACEA performans sınıflarını belirtir.


11-) API SJ / CF ne demektir?

API (Amerikan Petrol Enstitüsü) yağın performansını ifade eder. ‘ S ‘ harfi bujiyle ateşlemeli araçlarda, ‘ C ‘ harfi basınçla ateşlemeli araçlarda kullanılacağını gösterir.
API SJ / CF örneğinde, ‘ S ‘ önde olduğu için bu yağın öncelikli benzinli araçlarda kullanılması öneriliyor demektir. ‘ S ‘nin yanındaki ‘ J ‘ harfi yağın benzinli araç sınıfı bir yağ olduğunu gösterir.Bu yağ, dizel araçta ise CF sınıfı bir yağ olarak rahatlıkla kullanılabilir.


12-) 0W ne demektir?

‘W’ İngilizce ‘winter’dan gelmektedir. 0W kış şartlarında ‘sıfır’ numara yağ özelliği gösteren çok ince yağ anlamına gelir.


13-) Dişli yağı ambalajları üzerinde görülen GL - 5 ne anlama gelir?

Dişli yağları için kullanılan API sınıflandırmasıdır. GL-5’te aşırı basınç katığı daha fazladır ve genellikle ağır çalışma koşullarında kullanılır.Aksi belirtilmediği sürece, GL-4 tavsiye edilen yerlerde GL-5 kullanılmamalıdır.Çünkü GL-5’te fazladan bulunan aşırı basınç katığındaki kükürt, sarı metalleri aşındırır.


14-) Motor yağlarının cinsi ile yağ değişim kilometresi değişir mi?

Araçların yağ değişim kilometrelerini sadece araç üreticileri belirler. Sentetik yağların minerallere oranla çok daha dayanıklı olduğu söylenebilir. Dolayısıyla kullanılan yağın sentetik veya mineral olması, motor performansını ve korumasını doğrudan etkiler. Ancak yağ değişim kilometresi araç üreticilerinin onayı olmadan uzatıldığı takdirde, beklenen performans ve koruma sağlanamayabilir.

15-) Köpürme neden olur, motora zararı nedir?

Aracın devamlı hareketiyle karterde oluşan çalkalanma ve yağın motor içinde yüzeylere çarpması sonucu, köpürme meydana gelir.
Eğer motor yağında bu köpürmeyi engelleyecek köpük giderici katık yoksa veya yetersiz ise, oluşan köpükteki baloncuklar herhangi bir temasta patlar. Böylece, metal sürtünmesi başlar ve aşınma başlar.
Halk arasında bilinen köpürme ise yağ dökme haznesi kapağında oluşan, kaymak veya mayoneze benzer görüntüdür. Bu köpürme değildir. Yağa doğrudan su karışıyorsa veya eski teknoloji araçlarda olduğu gibi yağ buharı dışarı çıkamıyor ve gece – gündüz sıcaklık farkında kondense olup, yağa karışıyorsa, bu olay meydana gelir.
Motora doğrudan zararı olmayan kaymaklaşma, köpürmeden ayırmak gerekir.

16-) Viskozite Derecesini Seçmek

En bilinen viskozite sınıflandırmaları şunlardır:
SAE (Society of Automotive Engineers) sınıflandırması:
SAE sınıflandırması diğerlerinden farklı olarak yağı düşük ve yüksek ısılardaki viskozitesine göre sınıflandırır, dolayısıyla bir miktar daha ayrıntılı olduğu söylenilebilir. Ancak en bilinen ve en çok kullanılanı olması sebebi ile, ilk sırada SAE sınıflandırmasını inceleyelim.
SAE sınıflandırmasında derece “W” harfi ile ayrılan iki rakamdan oluşur. W, winter yani kış anlamındadır ve yağın düşük sıcaklıktaki viskozitesini gösterir. Örneğin 10W-40’taki “10W” gibi. Bu, aynı zamanda yağın baz viskozitesidir, yani polimer eklenmeden önceki asıl viskozitesi. Bu rakam ne kadar düşük olursa yağ o kadar ince olacağından, bu bize aynı zamanda yağın düşük ısılarda ne kadar akıcı olacağını ve motorun ne kadar kolaylıkla çalışacağını da gösterir.
İkinci rakam yağın yüksek ısı viskozitesini verir. 10W-40’taki “40” gibi. Bu rakam ne kadar yüksekse, yağ sıcakken o kadar viskoziteli, yani kalın demektir.
Aşağıda, tahmin edilen dış sıcaklığa göre seçim yaparken belirli viskozite aralıklarında örnekler verilmiştir:

17-) API (American Petroleum Institute) Sınıflandırması:

Sınıflandırma iki harf ile yapılır. İlk harf yağın benzinli (S) veya dizel (C) motorlardan hangisine uygun olduğunu, ikinci harf ise yağın aynı gruptaki performans değerini gösterir. Performans sınıflaması her iki grupta da A en düşük olmak üzere benzinli motorlar için A-J arası, dizel motorlar için ise C-F arası yapılır.
Benzinli motorlarda:
(min.performans) SA..SB..SC..SD..SE..SF..SG..SH..SJ.SL.SM(max.perfo rmans)
Dizel motorlarda:
(min. performans) CA..CB..CC..CD..CE..CF.CH.CI (max.performans)
Eğer yağ kutunuzun üzerinde “API SL/CF” şeklinde bir ibare görürseniz bu, yağın hem benzinli, hem de dizel tüm motorlarda kullanılabileceği (Ferrari dahil) anlamına gelir.

18-)ACEA (Association of European Car Manufacturers) Sınıflandırması:

Sınıflandırma bir harfi takip eden bir rakam ile yapılır (A3 gibi). ACEA standardı iki kategoriye ayrılır. Birinci kategori yağın hangi motorda kullanılabileceğini açıklar:
Benzinli motorlar için A
Dizel otomobil motorları için B
Dizel kamyon motorları için C
Yağın performans seviyesini ise takip eden rakam belirler:
Yakıt ekonomisi için 1
Genel amaç için (ortalama seviye) 2
Yüksek performans için 3
Örnegin A3 benzinli motorlar için yüksek performanslı bir yağı, A1 benzinli motorlar için ekonomi amaçlı bir yağı tanımlar.
Viskozite konusunda yapacağınız seçim sıcaklık, otomobilin üzerindeki kilometre, piston aralıkları ve kullanım şartları gibi birçok değişkene bağlı olmakla birlikte, genel kural olarak viskozite aralığını çok açmadan mümkün olan en ince yağı kullanmak en iyisidir. Çok kalın yağların da sürtünmeyi arttırdığı bir gerçektir. En ince derken, akla 0W-40 gelebilir, ancak bulunduğunuz iklimde hava kış mevsiminde -18 derecenin altına düşmüyor, yaz mevsiminde de aşırı sıcaklar yoksa neden 0W-40 yerine 10W-30 olmasın? Burada seçim tamamıyla size kalmıştır. Bir yağ kutusunun içinde katkı maddesi ne kadar az ise o kadar iyidir, 0W-40 alırsınız, içerisinde fazla fazla katkı maddesi vardır, ya da 10W-30 alırsınız, içindeki gerçek yağ oranı o kadar fazladır. Sadece bazı 0 yerine 10 olduğu için diğerinden biraz daha kalındır. Aslında bu seçimi yaparken kilometreyi de hesaba katmakta fayda var. 0 km. bir arabada ince yağ, 100.000 km.’deki, yada daha eski teknolojili bir arabada daha kalın yağ kullanımı mantıklı olabilir. Yeni bir arabada piston aralıkları daha incedir, dolayısıyla ince yağ kullanımı hem sürtünmeyi azaltması sebebiyle, hem de aralıkların zaten dar olmasından ötürü mantıklıdır. Ancak 100.000 km.yapmış bir motorda aralıklar fazlasıyla açık olacağından nispeten daha kalın bir yağ kullanmak mantıklı bile olabilir. Böylelikle yağ sızıntılarını bile önleyebilirsiniz. 20W-50 mesela..

                                                              HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ