MAKALELER / DİKEY TARIMIN UYGULANMASI - hammaddeler ansiklopedisi
Columbia Üniversitesinden Profesör Dickson Despommier, insanlığın önüne şöyle bir tablo koyuyor .Şu an dünyada ekilebilir tarım alanı 800 milyon hektar ve bu 6,4 milyar insanı besliyor. Bu, dünya alanının %38'ne karşı geliyor. Bundan 50 yıl sonra dünya nüfusunun 8,3 milyar olacağı tahmin ediliyor. Bu yeni nüfusu beslemek için 106 milyon hektar tarım alanına daha ihtiyaç var. Ve bu alan da yok. Dünyada açlığı ve yoksulluğu yenmek, ihtiyacımız olan yiyecekleri üretmek için tarımda yeni yöntemlere ihtiyaç var diyor profesör.
Tarımın götürdükleri
Tarım, uygarlığın gelişmesinde önemli bir kilometre taşı. Ve de yaşamımız için gerekli yiyeceğin üretimi için elzem. Ancak bütün bu vazgeçilmezliğine rağmen, tarımın eko-sisteme zarar verdiğini söylüyor Profesör Despommier. Ve bu zarar öylesine büyük ve yaygın ki, dünyadaki gidişat değişebilir diyor. Bu zararları da şöyle sıralıyor. Birincisi, geleneksel yapılan tarımla ve bilinçsiz sulama ile toprağın ekilebilirlik özelliği kayboluyor. Artık bu topraklarda ağaç veya benzeri bitkilerin yetişmesi imkansızlaşıyor. Bir zamanların verimli tarım alanı olan Mezopotamya'nın toprak kalitesinin bu nedenle düştüğü durumu buna örnek olarak veriyor. Ve bu durum dünyanın bir çok yerinde hala devam ediyor. Bunlar, ilkel yapılan tarımın getirdiği sonuçlar.
Öte yandan, modern tarımın getirdiği dertler de daha başka ve daha büyük. Verimi artırmak için modern tarımda kimyasal gübre kullanılmaya başlanmış. Gerçekten verim artmış. Ama her güzelin bir kusuru olurmuş misali, bu kez de gübre zararlı otların ve haşaratın ortaya çıkmasına neden olmuş. Gübreyi üretmeye muktedir insanoğlu, gübrenin yol açtığı zararlı otlar ve haşaratı gidermek için tarım ilaçlarını yaratmış ve kullanmaya başlamış. Fakat bir süre sonra zararlı otlar ve haşarat bu ilaçlara karşı bağışıklık kazanmış. Bunun üzerine tarım ilaçları artan dozlarda kullanılmaya başlamış. Ve bu tarım ilaçları toprağı kirletiyor, suyu kirletiyor, havayı kirletiyor; insan sağlığı için büyük risk taşıyor.
Bir yeni seçenek
İşte bu duruma çare bulmak için Profesör Despommier, dikey tarım öneriyor. Büyük binalarda, kapalı ortamlarda tarım yapmak. Bu öneriyi 2001 yılında ortaya atmış. Bu önerilen dikey tarımın yararları söyle sıralanmış:
1-Bütün yıl boyunca ürün. 1 dönüm kapalı alan, açık alanda 4-6 dönüm veya daha fazlasına bedel. Hatta bu bazı ürünlerde daha fazla; örneğin, çilekte 30 dönüme eş.
2-Kuraklık, su baskını, haşarattan dolayı ürün kaybı yok.
3-Tarım alanları doğal hallerine terk edilecek, bunun sonucunda eko-sistem fonksiyonları ve hizmetleri kendine gelecek; örneğin, biyolojik çeşitlilik artacak, hava daha temiz olacak.
4-Bitki artıkları ve hayvan dışkılarından elde edilen metan gazı ile enerji geri-kazanılacak
5-Dikey tarımın yapıldığı binalar şehir içinde olacağından yetiştirilenlerin taşınması ve toprak sürme derdi olmayacak. Bu nedenle fosil yakıt tüketimi azalacak
6-Büyük şehirlerdeki terk edilmiş binalar yiyecek üretim merkezine dönüşecek.
7-Yiyecek depolama ve saklama ihtiyacı olmadığından, fare gibi zararlı hayvanların üremesine de yol açılmayacak.
8-Su, toprak gibi doğal kaynaklar uğruna çıkacak savaşlar minimuma inecek.
9-Şehirlerde yeni iş imkanları ortaya çıkacak
10-Kent merkezlerinde sürdürülebilir çevre oluşacak.
Dikey çiftlik
Kapalı alanda tarım yeni bir şey değil. Çilek, domates, salatalık, biber, baharat son 10-15 yıldır kapalı alanlarda, seralarda yetiştiriliyor. Balıkçılık ve hayvancılık da bir ölçüde kapalı alanlarda yapılmakta. Ancak Profesör Despommier'in sunduğu seçenekte bina tam anlamıyla doğanın, eko-sistemin bir benzeri olacak. Her şey, tüm organik atıklar değerlendirilerek geri kazanılacak. Yaptıkları bir hesapla, New York'ta bir blokta 30 katlı bir çiftlikle, yaklaşık olarak 278 000 metre karelik bir alanda, günde 2000 kalori ihtiyacı olan 50,000 kişiyi beslemek mümkün diyor.
ETİKETLER : DİKEY TARIM NEDİR,DİKEY TARIMIN FAYDALARI,DİKEY TARIMIN ÖZELLİKLERİ,DİKEY TARIMIN YAPISI,DİKEY TARIM VE ORGANİK TARIM.
HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ
